Bu Blogda Ara

28 Eylül 2009 Pazartesi

İkinci Cem Vakâsı Papaz Osman...


Topkapı Sarayında Sultan İbrahim döneminde dünyaya gelen bir çocuk nerdeyse ikinci bir Cem vakâsı yaşatacak ve avrupalıları yine iç ilişkileirimize burunlarını sokmalarını sağlıyacaktı.


Sultan İbrahim, abisi IV. Murat bu cihandan dar ü bekaya göç ettikten sonra yaşamış olduğu kafes hayatından çıkartılıp tahta oturtulmuştu. Ama yaşadığı hergün ölüm korkusundan dolayı sinirleri yıpranmış ve nerdeyse bitmiş bir haldeydi. Kendisinden sonra tahta oturacak bir veliaht olmadığından dünyanın heryerinden cariyeler getirtilmiş, macunlar, ilaçlar hazırlanmıştı. En sonunda ileride hasekisi olacak olan Hatice Turhan Sultan'dan IV. Mehmet (avcı) dünyaya gelmişti.


Bu arada harem ağası Sünbül Ağa saraya getirdiği kızlardan Gürcü kızı Zafire bakire olmadığı anlaşılınca Sünbül Ağaya kendisine fenalık yapılmaması için yalvarmış. Ağa da bu kıza acımış, kendi himayesine almış ve sarayın getir götür işlerini uğraşan bir cariye yapmıştır. Birkaç ay sonra da oğlu dünyaya gelmiş ve adına Osman koymuştur.


Fakat Sultan İbrahim bu cariyeylen ilgilenmiş, onunla hoş vakitler geçirmekten geri kalmamıştır. Birgün Hatice Turhan Sultan iftariyelikteki havuzun başında Sultan İbrahim'in sağ göğsünda Zafireyle muhabbet ve cariyenin beş yaşındaki oğlu osmanla eğlenirken görmüş ve hemen hemen aynı yaştakı Şehzadesi Mehmed'i havuzun diğer kenarında taş üstünde tek başına oyalanmasına dayanamamış ve Sultan İbrahim' e gelip "bir cariye sevecekseniz eşiniz olan bendeniz, evlat sevecekseniz şehzadeniz olan Mehmet'i sevin!" demiştir. Sultan İbrahim yine bir sinir krizine kapılıp Şehzade Mehmet'i tutduğu gibi havuzun içine atmıştır. Oradaki hasodalılardan bir genç havuza atlayıp Şehzade Mehmet'i kurtarmıştır. Ama o sırada alnını havuz içindeki fıskiyeye vurduğundan o günün hatırası olarak o yarayı hep taşıyacaktır. O sırada Valde Kösem Sultan tüm olanları görmüş ve kendisini farkeden Sultan ibrahim çıldırmış gibi hareme kaçtıktan sonra Zafire'nin yanına gelen Valde Sultan Zafire'nin saçlarını eline dolayıp hakaret ettikten sonra herşeyden habersiz Sünbül Ağa ile beraber sonbaharda Mısır'a sürgün etmiştir.


Sünbül Ağa çeşitli seçme atlar, cariye ve hazinelerle Mısır'a sürgüne giderken Malta korsanları tarafından Girit açıklarında gemisini ele geçirip Sünbül Ağayı öldürmüşler, hazinesine ve gemisine el koyduktan sonra Osman adındaki bu çocuğun Sultan İbrahim'in çocuğu olduğunu söyleyen Zafire'yide yanlarına alarak Maltaya kaçırmışlardır. Osman Orada hristiyanlaştırılıp adına Dominic de Saint-Thomas adı verilmiştir. Hatta Romada felsefe eğitimi almış, bir Fransa seyahatinde Fransa XIV. louis tarafından "Osmanlı Prensi" diye karşılanmıştır. Yıllar geçip büyüdünde IV. Mehmet döneminde Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa'ya kendisine yardım etmesi durumunda altınlara boğacağını belirten gülünç mektuplar yazarak kendi tarafına çekmeye çalışmıştır. Bunun cevabı kendisine Türk Topçularının ateşi olmuştur. Kendisi birkaç yıl sonra Maltada 34 yaşında ölmüştür.